Çiftçimiz Yoksa, Gıdamız Yok! Tarım Stratejik Bir Sektördür!

Çiftçimiz Yoksa, Gıdamız Yok! Tarım Stratejik Bir Sektördür!

Değerli Basın Mensupları ve Kamuoyunun Dikkatine,

Bugün 14 Mayıs Çiftçiler Günü. Toprağı bereket, emeği ibadet bilen; alın teriyle milletimizin sofrasını donatan çiftçilerimizin fedakârlığını selamlıyor, onları şükranla anıyoruz. Ancak bu gün, yalnızca bir kutlama değil; aynı zamanda tarımın hayati önemi konusunda farkındalık yaratma günüdür.

Çiftçi, bir milletin gıda güvenliğinin temelidir. Tarlasında buğday yetiştiren, bahçesinde meyve ağacı diken, ahırında hayvan besleyen çiftçimiz olmasa, açlık kaçınılmazdır. Ne teknoloji ne de sanayi, boş bir mideyi doyurabilir. Türkiye’nin kalkınma hamleleri, ancak güçlü bir tarım sektörüyle ayakta kalabilir.

Tarım Stratejik Bir Sektördür, Çiftçi Sayımız Azalıyor!

Son yıllarda çiftçi nüfusumuzun hızla azalması, geleceğimiz için ciddi bir tehdittir. Nüfusun %94’ü şehirlerde yaşamaktadır. Büyükşehir yasasıyla köylerin mahalleye dönüştürülmesi, çiftçiliğin köylerde zayıflamasına neden olmuştur. Gençlerimiz tarımdan uzaklaşıyor, köyler boşalıyor, topraklarımız atıl kalıyor. Oysa tarım, savunma kadar stratejik bir sektördür! Kendi kendine yeten bir ülke olmanın ötesine geçmeli, dünyaya gıda ihraç eden bir güç haline gelmeliyiz.

Bu hedefe ulaşmak için;

  • Zehirsiz ve sürdürülebilir tarım politikaları acilen hayata geçirilmelidir.
  • Mevcut siyasi paradigmalar çerçevesinde çiftçimizin borç batağından kurtarılacağına dair bir umut göremiyoruz. Mazot, tohum ve gübre destekleri sadaka verir gibi değil, büyük bir kalkınma projesi kapsamında toplumsal refahı tabandan başlatacak şekilde planlanmalıdır.
  • Kooperatifleşme teşvik edilmeli, üretici doğrudan tüketiciye ulaşabilmelidir.
  • Topraklarımızın verimliliği korunmalı, su kaynakları bilinçli kullanılmalıdır.

Türkiye Tarımda Öncü Olmalıdır!

Anadolu, binlerce yıldır buğdayın vatanı, meyvenin beşiğidir. Bu topraklar, dünyayı besleyecek potansiyele sahiptir. Ancak çiftçiyi borca sürükleyen politikalar, çiftçinin önünü tıkamaktadır. Çiftçi, borcun kölesi haline getirilmiştir. Oysa tarım, ekonomimizin lokomotifi olmalı; çiftçi sayısı nüfusun %7’sine çıkarılmalı ve ihracat odaklı bir modele geçilmelidir.

Çağrımızdır!

Devletimizden, siyaset kurumundan ve milletimizden beklentimiz açıktır:

  • Çiftçiye sahip çıkılmalı, üretim desteklenmelidir. Bunun için çiftçilerin “Büyük Tarım Kalkınma Projesi” kapsamında borç faizleri silinmeli; ana borçlar ise faizsiz olarak 10 yıla yayılmalıdır.
  • Tarım, ulusal güvenlik meselesi olarak ele alınmalıdır.
  • “Milli Tarım Projesi” ile Türkiye, dünyanın gıda üssü haline getirilmelidir.

Unutmayalım: “Toprak varsa umut vardır, çiftçi varsa gelecek vardır!”

Saygılarımızla,

YUNUS EKŞİ
Güçlü Türkiye Platformu Başkanı
Tam Demokrasi Platformu Başkan Vekili

Scroll to Top
llms.txt Dosyasını İndir