Diyanet’in Meal Kısıtlama Yetkisi Fikir Özgürlüğüne Darbedir!

Diyanet’in Meal Kısıtlama Yetkisi Fikir Özgürlüğüne Darbedir!

Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi, Diyanet’in meal çalışmalarına yönelik ciddi eleştirilerde bulundu. Ekşi, “Bambaşka  krizle karşı karşıyayız. Diyanet, yapılan mealleri neye göre İslam’ın kriterlerine uygun değil diye tasnif ediyor?” diyerek, Diyanet’in meal anlayışını sorguladı.

Ekşi, Türkiye’de yaklaşık 200 mealin yapıldığını ve bunların arasında Diyanet’in meallerinin de bulunduğunu belirterek, “Bu meallerin mezhebi kabuller ve reddiyeler üzerinden yapıldığı aşikâr” ifadelerini kullandı. Sorunun ne olduğunu ise şöyle dile getirdi: “Diyanet’in anlayışına göre mi insanlar anladıklarını yazacak, yoksa mezheplere göre mi?”

Anladıklarını yazanların düşüncelerinin neden sakıncalı görüldüğünü merak ettiğini belirten Ekşi, “Eğer bir insan kalbinde eğrilik varsa, bunu yazmadan diliyle de insanlara sürekli anlatır” dedi. Farklı düşüncelerin yazılmasının önüne engel konmasının Kur’an’a aykırı olduğunu vurguladı.

Ekşi, Kur’an’ın insanlara iki yol gösterdiğini, dinde zorlama olmadığını ifade ederken, Diyanet’in mealler üzerinden fikir özgürlüğünü nasıl engellemeye çalıştığını sorguladı. “Saptırıcıları ya da sapacak olanları kendi iradeleriyle yaptıkları tercihlerle siz zorlayarak mı engelleyeceksiniz?” diye sordu.

Allah’ın elçisine “Onlar inanmıyor diye kendini parçalıyorsun, Allah dileseydi onların hepsini zorlayarak inandırırdı” dediğini hatırlatan Ekşi, “Size göre yanlış kabul ettiğiniz mealleri engelleyerek Kur’an’ı mı koruduğunuzu zannediyorsunuz?” diye tepki gösterdi.

Diyanet mensuplarının çok iyi bildiği gibi, Allah’ın Kur’an’ı indirdiğini ve koruyacağını söylediğini hatırlatan Ekşi, Diyanet’in meallerinde “adalet, tağut ibadet, rububiyet, uluhiyet, faiz, zekat” gibi kavramları ne kadar Kur’an’a sadık yansıttığını sorguladı.

Ekşi, “Yoksa ayetler, herkesin üzerinde cirit attığı insanların elleriyle yazıp çizdiği, kendi anlayışlarına göre kabul ettiği bir peygamber tasavvuruna göre mi şekillendiriliyor?” dedi. Kur’an’ın peygamber tasavvurunu kendisinin şekillendirdiğini, peygamberin sorumluluklarını ve Kur’an’a bağlılığını Kur’an’ın belirttiğini vurguladı.

“Kur’an’dan ayrılmaz bir bütün olduğunu ve en doğru olanın Kur’an olduğunu İsra Suresi 9. ayette ısrarla Allah söylemiyor mu?” diye soran Ekşi, Kur’an’dan anladığını meal şeklinde yazanlara yasak getirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Diyanet’in yazdığı meallerin doğruluğundan ve diğer meallere karşı üstünlüğünden endişe duyup duymadığını sorgulayan Ekşi, “Diyanet’in hayata dair her alanda hakim bir yüksek istişare kurulu var da, Kur’an’ı her yönüyle bilen bu insanlar mı ölçü olacak?” dedi.

Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nin banka faizlerini helal kıldığını ve bunun Türkiye’de bazı çevrelerce örnek gösterildiğini hatırlatan Ekşi, Diyanet’in bu konuda herhangi bir reddiye ortaya koyup koymadığını, bu kişinin dini tahrif ettiğini söyleyip söylemediğini sordu.

Diyanet’in miras ayetlerini uygulayıp uygulamadığını, mirastan ananın ve babanın hakkının verilmesi gerektiğini Allah’ın söylediği gibi hükümete öneride bulunup bulunmadığını da eleştiren Ekşi, “Biraz ondan, biraz bundan, biraz hak, biraz batıl” dediği bu durumun büyük  çelişki olduğunu ifade etti.

Ekşi, “Allah’ın kitabındaki hükümleri Diyanet kitaplara yazmakla bizim görevimiz bitti diyebiliyorsa, diyecek bir şeyim yok” derken, mevcut sistemin  parçası olarak toplumsal narkozun en canlı tarafını muhafaza etmek ve kontrol etmek gibi yaklaşımlar içinde olunuyorsa buna da itirazı olmadığını belirtti.

“Bu işi eline alıyorsan, tarikatların yazıp çizdiklerinden başlayarak Kur’an’ı ortaya koyacaksın. Allah’ın yanında Allah’a şirk koşanları Kur’an ayetleriyle ifade edeceksin” diyen Ekşi, ölmüş insanları ilahlaştıranları da hiçbir mezhebi endişe taşımadan Kur’an ayetleriyle ortaya koymanın gerekliliğini vurguladı.

Zümer Suresi 3. ayette belirtildiği gibi dini sadece ve sadece Allah’a özgü kılmanın önemine dikkat çeken Ekşi, “Allah’ın indirdiğine hiçbir şey katmadan, insanların kurgularını Allah’ın emirleri gibi yorumlarla sunmadan insanlara doğru din bilgisini verdiğin sürece hiçbir mesele yok” dedi.

Ancak kamusal otoriter gücü devleti arkana alarak kullanıyorsan, bunu ilmi yönden yoksun bırakıyorsan ve mecliste yasalarla kendi din anlayışını kabul etmeyen cemaat, kuruluş, vakıf gibi yapılara cephe açıyorsan, asli görevi yerine getirmediğin anlamına gelir diye uyardı.

GTP Haber Merkezi…

Scroll to Top
llms.txt Dosyasını İndir