Güçlü Türkiye Platformu son dönemde altın ithalat ve ihracatına getirilen kota uygulamasının olumsuz etkilerini değerlendirmek istiyoruz.
Bu uygulamanın ekonomimize zarar vermektedir.
- Kayıt Dışı Kaçak Altın Girişi Arttı:
Kota nedeniyle, kayıt dışı yollarla ülkemize giren altın miktarında artış yaşandı. Bu durum, ekonomimizin şeffaflığını ve güvenilirliğini zedeledi. - Altın Fiyatlarında Kur Farkı:
Diğer ülkelere kıyasla altın fiyatlarımızda 3 ila 5 bin dolar arasında fark oluştu. Bu da altının ülkemizde daha pahalı olmasına neden oldu ve tüketicileri zor durumda bıraktı. - Üreticilerin Yurtdışına Taşınması:
Altın üreticilerimiz, kur farkı ve kota nedeniyle fabrikalarını başta Dubai olmak üzere farklı ülkelere taşıma kararı aldı. Bu da yerli üretimimizi olumsuz etkiledi ve istihdam kaybına yol açtı. - Rekabet Gücünün Kaybı:
Kuyumculuk sektöründe uluslararası rekabet gücümüzü kaybettik. Bu durum, sektörün büyümesini ve gelişmesini engelledi.
Önerilerimiz;
Bu uygulamanın gelir-gider dengesini sağlaması beklenirken, aslında ekonomimizi zayıflatmaktadır. Bir ülkenin ana rezervi döviz değil, altındır. Ne kadar çok altının varsa, o kadar güçlü olursun. Dubai, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerde neden altın kotası yok? Çünkü bu ülkeler, ekonomilerini zor duruma sokacak kararlar almaktan kaçınıyorlar.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek isteniyor. Ancak kota koymak yerine, bu durumu makul vergiye bağlasaydık ve kuyumculuk sektörünün piyasa şartlarında altına ulaşımını kolaylaştırmış olsaydık, daha iyi sonuçlar elde edebilirdik.
Ülkemizin ekonomik bağımsızlığını korumak ve güçlendirmek için daha akılcı ve sürdürülebilir politikaların benimsenmesi gerekmektedir. Ülkeyi ekonomik olarak güçlü kılmak istiyorsak, altın rezervlerimizi artırmalı ve sektörün önünü açmalıyız. Aksi takdirde, ekonomimizi zayıflatacak ve dışa bağımlı hale getirecek adımlar atmış oluruz. Yetkililere sesleniyoruz, altın kotası uygulamasının yeniden gözden geçirilmesi ve daha sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmelidir.
Güçlü Türkiye Platformu
…
