İklim Yasası’na Karşı Sert Çıkış: “Egemenlik Pazarlığı Kabul Edilemez, Millet Direnecek!”
Güçlü Türkiye Platformu Başkanı ve Tam Demokrasi Platformu Başkan Vekili Yunus Ekşi, TV5’te katıldığı programda, Meclis gündemindeki iklim kanununa ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu. Yasanın, Türkiye’nin egemenliğini küresel güçlere devretme anlamına geldiğini, ekonomik yıkım ve modern kölelik düzeni getireceğini iddia eden Ekşi, milletin bu “dayatmaya” karşı direneceğini ve sivil toplum olarak mücadelenin öncülüğünü yapacaklarını ilan etti.
“Küresel Finans Sistemi ve Egemenlik Tehdidi”
Ekşi, iklim kanununun sadece çevresel düzenleme olmadığını, çöken küresel finans sistemini yeniden yapılandırma ve dijital kontrol mekanizması kurma projesinin parçası olduğunu belirterek; “Bu Malthusçu zihniyet, insan nüfusunu fazla buluyor ve insanlığı köleleştirmek istiyor,” diyen Ekşi, karbon vergileri ve dijital finans sistemleriyle ülkelerin borç batağına sürüklenerek egemenliklerinin ellerinden alınmak istendiğini belirtti.
Paris Anlaşması’na en büyük kirleticiler olan ABD ve Çin’in imza atmadığını hatırlatan Ekşi, Türkiye’nin düşük emisyon oranlarına rağmen bu anlaşmaya taraf olmasının altında yatan nedenlerin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Asıl meselenin oranlar değil, “milletin egemenliğinin uluslararası anlaşmalar üzerinden teslim edilmesi” olduğunu ifade etti.
Ekonomik Yıkım ve Sosyal Maliyet Uyarısı
Yasanın ekonomik sonuçlarının yıkıcı olacağını öne süren Ekşi, üretim modellerinin değiştirilmesi ve fabrikaların yeniden inşası için milyarlarca dolarlık maliyet gerekeceğini, bunun da verilecek kredilerle ülkeyi daha da borçlandıracağını söyledi. Demir çelik, çimento, alüminyum, gübre gibi kilit sektörlerin ihracatının tehlikeye gireceğini, tarımın küresel şirketlerin tekeline bırakılacağını ve yoksulluğun artacağını iddia etti. Medyada yapılan “güzellemelerin” gerçeği yansıtmadığını belirten Ekşi, “Bu tamamen büyük tiyatroya hizmet etme anlamında yapılan açıklamalardır,” dedi.
Hükümete, Muhalefete ve Vekillere Sert Eleştiriler
Ekşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “2053 sıfır karbon” hedefini eleştirerek, “İnsan bile %17 karbondan oluşuyor. Sıfır karbon ne demek?” diye sordu ve daha önce “One minute” ve “Dünya 5’ten büyüktür” diyen Erdoğan’ın bu küresel dayatmaya neden boyun eğdiğini sorguladı. Yasanın, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi, milletin tepkisiyle geri çektirileceğini savundu.
Meclis’teki vekillere de sert çıkan Ekşi, “Bu yasalara el kaldıran milletvekilleri, yarın milletin içerisine çıktıkları zaman hiçbir milletvekilinin elini sıkamayacaktır. O eller bu milletin lehine değil, aleyhine kalkmıştır,” ifadelerini kullandı. Vekillerin, parti disiplini ve minnettarlık duygusuyla hareket ettiğini, milletin iradesini temsil etmediğini öne sürdü. AK Parti içinden Sayın Metin Külünk gibi sesini yükselten isimler olduğunu belirterek diğer vekillere de “korkmayın, yürekli olun” çağrısı yaptı.
Muhalefetin tutumunu da “örtülü ittifak” olarak nitelendiren Ekşi, iktidarın her adımına karşı çıkanların, milletin aleyhine olan bu yasaya sessiz kalmasını veya desteklemesini eleştirdi. 174 siyasi partinin büyük çoğunluğunun sessizliğine dikkat çekerek, hepsine gidip duruşlarını soracaklarını belirtti.
Aydınlara, Gençlere ve Millete Mücadele Çağrısı
Ekşi, aydınları, gazetecileri ve sivil toplumu bu “milli meselede” sessiz kalmamaya çağırdı. “Bir belediye başkanının görevden alınmasına kıyameti kopardınız, şimdi neredesiniz?” diye soran Ekşi, gençlere de seslenerek, “Bu konu sizin tam geleceğinizi ipotek altına alacak, size insan yaşama hakkını vermeyecek, özgürlüklerinizi elinizden alacak olan maddelerdir. İtiraz etmeniz gerekir,” dedi.
Milletin %80’inin mevcut siyasetçilerden umudunu kestiğini belirten anketlere atıfta bulunan Ekşi, çözümün milletin kendi iradesine sahip çıkması olduğunu vurguladı. “Milletvekillerini aramayın, hepsi gerçeği biliyor. Siz milletin iradesine gideceksiniz,” diyen Ekşi, şu adımları önerdi:
- Toplumsal Bilinç: Uyanmış olanların diğerlerini uyandırması ve konunun gerçek boyutlarının anlatılması.
- Sivil Toplum Organizasyonu: Tam Demokrasi Platformu ve Güçlü Türkiye Platformu öncülüğünde tüm STK’ların harekete geçirilmesi, şehirlerde temsilcilikler kurulması.
- Siyasi Baskı: Tüm siyasi partilerle görüşülerek net tavır alınmasının sağlanması.
- Hukuki Mücadele: Yasa geçerse Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılması.
- Sandık: Tüm yollar tükenirse, 50+1 sistemiyle sandıkta milletin egemenliğinin tecelli ettirilmesi.
Ekşi, bu mücadelenin uzun soluklu olacağını, kişisel egoların bir kenara bırakılarak “Kuvay-i Milliye ruhuyla” birleşilmesi gerektiğini belirtti. Yargı ve güvenlik güçlerinin de bu milletin evlatları olduğunu hatırlatarak, konunun ciddiyetini kavramaları gerektiğini ifade etti.
Konuşmasını, “Milletin üstünde güç yoktur. Egemenlik milletimizindir. Uluslararası anlaşmalar bu milletin aleyhinde bu meclisten çıkartılsa da bu yırtılıp atılır. Umut var olmak lazım, bunlar değişecek. Biz bu mücadeleyi sivil toplum örgütleri olarak başlatacağız,” sözleriyle noktaladı.
GTP Haber Merkezi…