Siyasette Yeni Dönüşüm Kaçınılmaz; 50+1 Fırsatı Değerlendirilmelidir…

Siyasette Yeni Dönüşüm Kaçınılmaz; 50+1 Fırsatı Değerlendirilmelidir…

Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi, bundan sonraki süreçte siyasilerin ve partilerin çözüm üretme noktasında yetersiz kalacaklarını ve bu nedenle sivil toplum kuruluşlarının (STK) ülke siyasetine yön vereceklerini öngördü. Ekşi, “Tam Demokrasi Platformu ve Güçlü Türkiye Platformu olarak, tüm gayretimiz bu yönde” ifadelerini kullandı.

Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi, katıldığı televizyon programında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 106 kişi hakkında verilen gözaltı kararları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetiminin suçlamaları, kayyum iddiaları, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, sokak çağrıları ve diploma iptalleri gibi gündemin sıcak başlıklarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte o açıklamalar…

….

Ekonomik Dalgalanmalar ve Siyasi Kriz: “Ekonomi Siyasi Angajmanlara Bağımlı”

Programda, belediyeye yapılan operasyonun ardından ekonomik parametrelerde yaşanan ani değişimler detaylı şekilde ele alındı. Dolar ve Euro’nun rekor seviyelere yükselmesi, altının gram fiyatının 4000 TL’yi aşması ve borsadaki düşüşler, piyasalarda paniğe neden oldu. Yunus Ekşi, bu durumu Türkiye ekonomisinin kırılganlığına ve siyasi angajmanlara bağımlı hale gelmesine bağladı.

Ekşi, şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin ekonomisi kırılgan ekonomi… Normalde yargı sürecinin ekonomiyi bu kadar etkilememesi, hatta hiç etkilememesi lazım. Bu şunu gösteriyor; ekonominin sacayakları tamamen siyasi angajmanlara bağımlı hale gelmiş… Yargı süreci içerisinde çaba gösterilirken ekonomiye bunun olumsuz yansıması çok ters mantığa oturtur.”

Ekşi, ekonomik modelin serbest piyasa ekonomisi adına müdahalelere açık hale getirildiğini, ancak bu durumun serbest ekonomiyi olumsuz etkilediğini ve devletin sonradan yaptığı müdahalelerin çözüm getirmediğini savundu. 

Yargı Süreci ve Siyasi Tartışmalar: Yargıya Güvenmek Gerekir mi?

Ekşi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddiaların yargı sürecinde olduğunu ve bu sürecin sonuçlanması gerektiğini belirtti. İmamoğlu’nun kendi yandaşları tarafından da suçlandığını hatırlatan Ekşi, iddiaların ispatlanması halinde kayyum meselesinin gündeme gelebileceğini ifade etti.

Ekşi, bu konuda dört farklı bakış açısı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu İmamoğlu meselesinde şimdi biz sivil toplum örgütleri olarak bakış açımız biraz daha farklı ama dört tane bakış açısı var burada: Bir, hükümet tarafı olan bakış açısı; iki, muhalefet tarafı bakış açısı; üç, halk tarafı bakış açısı… Bir de yargı. Yargı işini yapıyor şu anda.”

Hükümetin “Bizim işimiz yok, yargı sürecini bekliyoruz” diyerek doğru davranış sergilediğini belirten Ekşi, muhalefetin ise feveran ettiğini, ancak belediye başkanlarından biri suç işlemişse yargıya güvenmek gerektiğini vurguladı. Ekşi, “Muhalefet şimdi feveran ediyor. Feveran niye ediyorsun? Senin belediye başkanlarından tanesi eğer bu suçları işlemişse yargıya güveneceksin” dedi. 

İmamoğlu ve CHP’ye Yönelik Eleştiriler: “CHP Bitti, İkiye Bölünecek

Ekşi, İmamoğlu’nun, Kirazlı metro hattı ihalesini iptal ederek, daha yüksek bedelle Kalyon firmasına vermesini sert dille eleştirdi. Danıştay’ın bu ihaleyi iptal ettiğini hatırlatan Ekşi, İstanbulluların vergilerinin usulsüz kullanıldığını savundu.

Ekşi, “İmamoğlu, Kirazlı metro hattını 8 milyar 313 milyara iki firmaya verdi… Sonra bunu iptal ediyorsun… Sonra bunlar kamu iktisadi teşekkülü kuruluna gidiyor. Onlar da oy birliğiyle iki firmayı haklı görüyor ve olay Danıştay’a gidiyor. Danıştay da bu süreci bozuyor. Ama sen İmamoğlu ne yaptı o arada? 8 milyar 313 milyon liraya ihaleye edilmiş olan metro hattını 22 milyara Kalyon firmasına veriyorsun. Kalyon kim? Kalyon’a sen sürekli ne diyordun? Beşli çete diyordun…” ifadelerini kullandı.

Ekşi, CHP’nin içinde bulunduğu durumu da değerlendirdi. CHP’nin bittiğini, ikiye bölüneceğini, sosyal demokrat ve ana muhalefet merkezi olma özelliklerini kaybettiğini iddia etti. Ekşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “dişime göre muhalefet yok” sözünü hatırlatarak, CHP’nin ülkeyi yönetme derdinin olmadığını, sadece devletten aldıkları destekleri paylaşma peşinde olduklarını öne sürdü. Ekşi, “CHP bitti. CHP ikiye bölünecek, bitti. CHP artık sosyal demokrat olma özelliğini de bitirdi. Ana muhalefet merkezi olma niteliğini de bitirdi şu anda” dedi. 

Sokak Çağrıları ve Siyasi Gerilim: “Sokağa Davet Etmek Kabul Edilemez

Ekşi, muhalefetin sokağa davet çağrılarını eleştirerek, bu tür yaklaşımların yargı sürecini engelleme çabası olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti. Ekşi, yargının bağımsızlığının önemine vurgu yaparak, siyasi partilerin ve siyasetin de bağımsızlaşması gerektiğini savundu.

Ekşi, “Muhalefetin farklı alanlara bakıyorum, akıl almaz şekilde böyle kenetlenme, ‘yedirmeyiz’ etmeyiz… Ya kardeşim, yarın öbür gün yargı bütün suçları açığa çıktıktan sonra ne diyeceksin?” şeklinde konuştu. 

Diploma İptali ve Diğer İddialar: “Uluslararası Güçler Kullanır”

Programda, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edildiği iddiaları da gündeme geldi. Ekşi, bu konunun da yargı sürecinde olduğunu ve milletin vergilerinin usulsüz kullanıldığını gösteren örnek olduğunu belirtti.

Sunucunun “Ekrem İmamoğlu’nun arkasında uluslararası gücün olduğuna inananlardan mısınız?” sorusuna Ekşi, şu yanıtı verdi: “Şimdi uluslararası güç diye tarif edilen şeyler, içeride kimi elverişli bulursa, kim ihanet edecekse, kim belli menfaatler karşılığında koltuk, paraydı şuydu buydu, bununla karşı eğilimli ise, taviz verecekse bunu kullanır. Bu Ekrem olur, başkası olur, fark etmez. Bunu zaten dış güçler, ülkedeki operasyonu bu insanlarla yapıyorlar.” 

Özgür Özel’in Bağımsızlık Arayışı ve CHP’deki Çatışma

Ekşi, Özgür Özel’in CHP içinde bağımsızlık arayışında olduğunu ve üzerinde ciddi baskı olduğunu belirtti. Özel’in, İmamoğlu’na sahip çıkıyor gibi görünse de, aldığı kararlarla partiyi kontrol etme zemini oluşturduğunu ifade etti. Ancak Ekşi, Özel’in bu süreçte koltuğunu kaybedebileceği uyarısında bulundu.

Ekşi, “Özgür Özel gerçek anlamda bağımsızlık arayışı içerisinde… Şu anda Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkıyor gözükse de… Cumhuriyet Halk Partisi’ni tamamen kontrol edebilir hale gelmesinin zeminini oluşturdu. Hatta bir yönüyle de belki de iktidarla sağlıklı şekilde yürüyebilmesi için… Ekrem İmamoğlu’nun oradan gelebilecek olan destekleri de bakın söz konusu değil… Bu kez eski Cumhuriyet Halk Partililerle şu andaki yönetimde olan arkadaşlar çatışma içerisine girecek. Burada Özgür Özel ciddi kayba da uğrayabilir” dedi. 

Siyasette Yeni Dönüşüm, STK’ların Rolü ve 50+1 Fırsatı

Yunus Ekşi, programdaki değerlendirmelerinin sonucunda, Türkiye’de siyasetin ve kurumların yeniden yapılanması gerektiğini vurguladı. Siyasi partilerin, milletvekillerinin ve yargının bağımsızlaşması gerektiğini savunan Ekşi, sivil toplum kuruluşlarının bu süreçte önemli rol üstleneceğini belirtti.

Ekşi, sözlerini şöyle tamamladı: “Sivil toplum örgütlerinin şu andaki talebi, siyasi partilerin dışında, siyasetin içerisinde olması gereken kaliteli insanların artık yeni organizasyon yapın, yeni oluşumla çıkın ve millete bir şeyler söyleyin… Yoksa bu kalkıp da halkı ikiye bölecek, sokağa davet edeceksin, kin, nefreti artıracak… Bu kabul edilebilir değil.”

Ekşi, 50+1 sistemine de vurgu yaparak, “Cumhuriyetin belki de günümüzde bu millete tanıdığı en önemli haklardan bir tanesi 50+1’dir. Bu millet kendi içinden de, mevcut siyasi partilerin hiçbirine ihtiyaç duymadan da hareket başlatabilir, kendi içinden cumhurbaşkanı da çıkartabilir, kitlesini de çıkartabilir. Bu millet buna da müsaittir” ifadelerini kullandı. Bu sözlerle Ekşi, milletin doğrudan iradesiyle, siyasi partilere bağımlı kalmadan da değişim başlatabileceğine işaret etti.

Ekşi, Tam Demokrasi Platformu ve Güçlü Türkiye Platformu olarak, milletin itidalli olması, muhalefetin sokağa davet çağrılarına itibar etmemesi ve yargı sürecinin sonuçlanmasını beklemesi gerektiğini ifade etti. Ekşi, bu süreçte milletin lehine sonuçlar çıkacağına inandığını belirterek, kimsenin şahısları kurtarıcı olarak görmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. Ekşi, “Bu milletin içerisinde çok nitelikli insanlar var. Bu nitelikli insanların, önemli olan sorunların ekseninde, hiçbir karşılık beklemeden bir araya gelip sorun çözme çabasında olması önemlidir” dedi.

GTP Haber Merkezi

Scroll to Top