Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi’den Çarpıcı Uyarılar ve Çözüm Önerileri!
Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi, katıldığı televizyon programında ülkemiz ve bölge için önemli tespitler ve çözüm önerileri sundu. Ekşi, ABD’nin süper güç olarak dünya konjonktürünü olumlu yönde değiştirme kapasitesinin sınırlı olduğunu vurgularken, CIA’nın doları koruyarak ekopolitik süreçleri kontrol altında tutma çabalarına dikkat çekti. 850 milyar dolarlık bütçesiyle CIA’nın, Amerika’nın egemenliğini sürdürmek için sürekli çalıştığını ve rakamın daha da artabileceğini ifade etti.
Trump’ın Stratejileri ve Türkiye’nin Rolü
Ekşi, Trump’ın hamlelerinin, geri çekilme isteği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkiler kurma arzusuyla şekilleneceğini vurguladı. Ancak, Trump’ın kabinesini Siyonizm destekçileriyle doldurması, her iki tarafla denge kurma çabasını beraberinde getirdiğini Türkiye Cumhuriyeti, bölgedeki diğer devletler ve İslam dünyası için beklenen faydaları sağlamayacağını belirtti. Ekşi, Trump’ın Pentagon tarafından yönlendirileceğini ifade ederek, süreçte medet ummak yerine kendi gücünüzü inşa etmenin önemine dikkat çekti.
Ekonomik Bağımsızlık ve Savunma Sanayi
Ekşi, devletin temel unsurlarının kendi ordusu ve parası olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin savunma sanayisinde önemli millilik seviyesine ulaştığını ancak ekonomisinin bağımsız olmadığını belirtti. Kendi parası olmaması, olumlu gelişmelerin önündeki en büyük engel olarak öne çıktığını, Türkiye’deki finansal düzeneklerin Suriye’ye uygulanması veya güvenilir finansal sistemin oluşturulursa, Türkiye’nin bölgesel barışı sağlaması için büyük ticari ortaklıkların önünü açabileceğini ifade etti.
Borçlanma ve Egemenlik İlişkisi
Suriye’de borçlanma sürecine girilmesi, Belçika’nın 450 milyon euro yardımda bulunması gibi sonuçlar doğurabileceğini belirtilen Ekşi, yeşil kağıtların egemenliği teslim ettiğini belirterek, paramızı kendimizin basmasının millete güç vereceğini, ancak borçlanmanın egemenliği ve ekonomiyi tehlikeye atacağını, bunun da halkı zayıflatacağını ve güçlü devleti en zayıfların inşa etme çabasına yol açacağını ifade etti.
Siyasi Yapının Ekonomik Yansımaları
Türkiye’de 22 yıldır iktidarın hiçbir bütçeyi borçsuz yapamadığını belirten Ekşi, 2025’de bütçeye 1 trilyon 950 milyar lira faiz ödemesi konulduğunu hatırlatarak, açlık sınırının altında emekliye 14.600 lira verileceğini ifade etti. Ekşi, sistemsel değişimle halkı refaha ulaştırmanın ve devleti güçlendirmenin mümkün olduğunu vurguladı; devletiyle güçlenmiş milletin, bölgesel olarak büyük güce ulaşabileceğini belirtti.
Uluslararası Anlaşmalar ve Gazze Krizi
Ekşi, uluslararası anlaşmalara atıfta bulunarak İsrail’in kurallara uymadığını vurguladı ve Türkiye’den İsrail’e giden petrolün Bakü-Ceyhan boru hattı üzerinden taşındığını hatırlattı. AK Parti’nin açıklamalarına göre ticaretten ücret alındığını ifade eden Ekşi, hükümetin uluslararası anlaşmaları öne sürerek ticareti sürdürdüğünü, ancak Gazze’de 50.000 insanın hayatını kaybetmesine rağmen anlaşmaların durdurulmadığını belirtti.
Ayrıca, Türkiye’nin Suriye’de elde ettiği başarının sürdürülebilir olması için gerekli adımların atılması gerektiğini, ancak borçların 22 yılda 129 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkmasının hedefin önünde engel oluşturduğunu ifade etti.
Milli İrade ve Ekonomik Güç
Ekşi, Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut durumu değiştirme gücüne ve milli iradeye sahip olduğunu vurguladı. Güçlü Türkiye için sağlam para sisteminin gerekliliğine dikkat çekerken, hükümetin ekonomik bağımsızlığının ve güçlü üretim kapasitesinin önemini belirtti. Ayrıca, Fırat operasyonunu hatırlatarak, İsrail’e giden petrol konusunda irade gösterilebileceğini, ancak ekonomik zayıflığın bu potansiyeli engellediğini ifade etti.
Finansal Sistem ve Hükümetin Gücü
Ekşi, Türkiye’nin Suriye ve Filistin’deki varlığının, mevcut finansal sistemin milleti güçsüz bıraktığını vurgulayarak, hükümetin güçlü olması gerektiğini ifade etti. Gelecek hükümetin kim olursa olsun, Türk devleti ve milletinin geleceği açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten Ekşi, Türk milletinin bağımsızlığının sağlanması ve Osmanlı hinterlandının yeniden canlandırılması için yeni model ve sisteme geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sürdürülebilir Başarı İçin Stratejiler
Ekşi, Suriye’deki başarının sürdürülebilmesi için Türkiye’de boş bırakılan alanların güçlendirilmesi gerektiğini vurgularken, olumlu gelişmelerin yanı sıra jeopolitik, teopolitik ve ekopolitik değerlendirmelere değindi. Ekopolitik sürecin önemini vurgulayan Ekşi, Türkiye’nin finansal sistemdeki güçlenmesinin, bölgesel sorumluluklarımızı etkin şekilde yerine getirebilmemiz açısından kritik olduğunu belirtti.
Doğru Adımlar ve Gelecek Vizyonu
Ekşi, Türkiye’de finansal alanda atılan adımların yetersiz olduğunu belirterek, “Şimdi gideceksiniz, aşağıya düşeceksiniz; orada uçurum var ve tedbirleri almalısınız” uyarısında bulundu. Devletin sorumluluk taşıyanlarının durumu farklı perspektiften değerlendireceğini ifade eden Ekşi, sürekli olarak doğru adımların atılmasını ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için uyarılarda bulunmanın önemini vurguladı.
Ekonomik Bağımlılık ve Güvenlik
Trump’ın “Ekonominizi bitiririz” sözlerine atıfta bulunan Ekşi, ekonominin bağımlı yapısının tehditleri gerçekleştirebileceğini vurguladı. Ekonomik göstergelerin geçmişe göre biraz daha iyi olmasının, tehditleri önleyeceği anlamına gelmediğini belirten Ekşi, S-400’lerin alınmasının milli güvenlik açısından kritik olduğunu ifade etti. Adil bölüşüm ve üretimi artıracak modelleme çalışmalarının önemine dikkat çekerek, ihracatı artırmanın devletin borçlanmasını sona erdirebileceğini söyledi.
Askeri Güç ve Bölgesel Sorumluluklar
Ekşi, ordunun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Burada nasıl tedbirler alacaksınız? Onların koymuş olduğu kuralların dışında kurallar koyabilirsiniz” dedi. Türkiye’nin sorumlulukların arttığını belirten Ekşi, Irak’taki sorunları çözmek için destek isteyeceklerini ve Libya’daki sorunların çözümünde Türkiye’ye başvurulduğunu ifade etti.
Küresel Elitler ve Yeni Finansal Düzen
Küresel elitlerin, Ukrayna, Filistin, Suriye ve Irak’taki çatışmalarla birlikte pandemiyi kullanarak dünyayı altüst ettiğini belirten Ekşi, yeni bir finansal düzenin inşa edildiğini ifade etti. Türkiye’nin süreçteki rolünü sorgularken, iklim yasalarının tehlikeli adımlar olduğunu ve karbon politikasını belirleyenlerin küreselciler olduğunu vurguladı. Sıfır karbon hedefinin, üretim bağımlılığı yaratarak tehdit oluşturduğunu dile getiren Ekşi, Türkiye’nin mal satma ihtiyacının yanı sıra, konvertibilitesi yüksek Türk lirası hayalinin önemine dikkat çekti; hayalin gerçekleşmesi için Türkiye’nin bölgedeki gücünün ikinci güçle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Demokrasi ve Refah İçin Yeni Adımlar
Güçlü Türkiye’nin sağlanması, toplum refahını artıracak ve finansal hamlelerle tam demokrasiye kapı açacaktır diyen Ekşi, siyasal sistemin dönüşmesi gerektiğini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde %7 barajının varlığının demokrasiyi zayıflattığını vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin Amerika ile olan ilişkilerinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, Suriye’deki Amerikan çekilme süreci ve PKK’nın lağvedilmesi konularıyla birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti. Yeni finansal düzen adımları atılması durumunda, Türkiye’nin bölgede İsrail ve Amerika’nın tehditlerine karşı set oluşturabileceğini ve ticari ortak pazara zemin hazırlayabileceğini vurguladı.