Mevcut Ekonomik Düzen Nüfusun %1’ine Hizmet Ederken %99’u Mağdur Ediyor

Güçlü Türkiye Platformu Başkanı Yunus Ekşi’den Çarpıcı Sistem Eleştirisi

Güçlü Türkiye Platformu Genel Başkanı Yunus Ekşi, Korkusuz TV’ye verdiği özel röportajda, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunların kaynağında mevcut ekonomik sistemin yattığını belirterek köklü bir değişim çağrısında bulundu.

Ekşi, “Türkiye’de bir şeyi değiştirebilme gücüm olsa, bu kesinlikle ekonomik sistem olurdu” diyerek, mevcut düzenin nüfusun sadece %1’lik bir kesimine hizmet ettiğini, geri kalan %99’luk büyük çoğunluğun ise emeğiyle bu küçük azınlığa kaynak aktaran bir konumda olduğunu ifade etti.

“Yoksulluk Sınırı 80 Bin TL İken 30 Bin TL Teklifi Çaresizliktir”

Ekşi, ülkenin en acil gündem maddesinin ekonomik sistemin dönüşümü olması gerektiğini vurguladı. Siyasi aktörlerin, özellikle ana muhalefetin dahi, 80.000 TL’ye dayanan yoksulluk sınırı karşısında 30.000 TL gibi rakamları telaffuz etmesini “çaresizlik” olarak nitelendirdi.

Dört kişilik bir ailenin insanca yaşam standardını yoksulluk sınırının üzerine taşımanın siyasetin temel sorumluluğu olduğunu belirten Ekşi, bunun başarılamamasının açıkça sistemsel bir probleme işaret ettiğini ve mevcut yapının sürdürülemez olduğunu ifade etti.

Finansal Sistem ve Borçlandırma Mekanizması

Mevcut ekonomik modeli “bileşik bir sistem” olarak tanımlayan Ekşi, Merkez Bankası, bankacılık sistemi, BDDK ve SPK gibi düzenleyici kurumlar, borsa ve ticaret kanunlarının bir bütün olarak işlediğini ve bu yapının sürekli bir borçlandırma mekanizması yarattığını savundu. Bu sistemin sadece çalışanları ve emeklileri değil, aynı zamanda iş adamlarını ve devleti de borç batağına sürüklediğini, hatta yeni doğan çocukların dahi borçlu olarak dünyaya geldiğini belirtti.

Ekşi, bu borç sarmalından çıkışın ancak halkın lehine işleyecek yeni bir finansal ve ekonomik modelle mümkün olacağını vurguladı.

Siyasi Partiler ve Sivil Toplumun Rolü Üzerine Eleştiriler

Türkiye’deki 174 siyasi partinin hiçbirinin, mevcut ekonomik sorunlara köklü çözüm getirecek sistemsel bir değişim projesi veya bu yönde kuramsal bir modeli olmadığını iddia eden Ekşi, sisteme yönelik eleştirilerin yüzeysel kaldığını ve somut bir alternatife dönüşemediğini belirtti. Siyasi liderlerin hem iktidarda hem de muhalefette milletin acılarını ve sorunlarını hissetmekten uzak olduğunu, sorun çözme kabiliyetlerinin bulunmadığını savundu.

Ekşi ayrıca, bazı sivil toplum kuruluşlarının da siyasi partilerin “arka bahçesi” konumuna düşerek cesur ve bağımsız duruş sergileyemediğini eleştirdi. Emekliye reva görülen 14.660 TL gibi rakamların “insancıl olmadığını” ve adeta “ölün demek” anlamına geldiğini sert bir dille ifade etti.

Çözüm Çağrısı: “Ekonomide Yeni Bir Kuvay-i Milli Ruhu Şart”

Ekşi, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkış için tıpkı Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi yeni bir “Kuvay-i Milli ruhuna” ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Mevcut siyasi yapıların ve liderlerin milleti oyalamaktan vazgeçmesi gerektiğini, eğer sistemi değiştiremiyorlarsa kenara çekilmeleri gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin zengin kaynaklarına rağmen halkın sefalet çekmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ekşi, “Bu milletin içerisinde inanın o kadar kaliteli insanlar var ki… sorun edinmiş, çözüm üretmeye çalışan ama hiçbir karşılık beklemeyen evlatları var” diyerek umudunu dile getirdi.

Özellikle dinamik gençliğin doğru bilgilendirilmesi ve siyasi kısır çekişmelerden uzak tutulması gerektiğini belirten Ekşi, milletin kendi kaderini tayin edecek yeni liderleri kendi bağrından çıkarması gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.

Haber Merkezi

Scroll to Top
llms.txt Dosyasını İndir