Suç Oranları Neden Kontrolden Çıktı?

“Dini Söylemler Yetmedi: Suç Oranları Neden Kontrolden Çıktı?”

Güçlü Türkiye Platformu sözcüsü Yunus Ekşi, katıldığı bir televizyon programında Türkiye’nin adalet sistemi, toplumsal yapısı ve siyasi durumu hakkında kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Diyarbakır’ın Tavşantepe köyünde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 günlük arama çalışmalarının ardından 8 Eylül’de köyün deresinde çuval içinde bulunmuştı. Güçlü Türkiye Platformu sözcüsü Yunus EKŞİ, bu cinayet üzerinden ülkenin adalet sistemini, ülkenin demografisi ile siyasi ve sosyolojisinin resmine yönelik önemli açıklamalarda bulundu..

Ekşi, konuşmasına ülkedeki cinayet oranları, cezaevi nüfusu ve tahliye edilen mahkum sayılarına değinerek başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın inanç oranlarıyla ilgili verilerini paylaşan Ekşi, “Toplum ağırlıklı olarak İslami hassasiyetler taşımasına rağmen, bu rakamlara baktığımızda gerçeklerin farklı olduğunu görüyoruz,” diyerek toplumun dini hassasiyetleri ile suç oranları arasındaki çelişkiye dikkat çekti.

Yakın zamanda işlenen bir cinayete atıfta bulunan Ekşi, bu tür olayların siyasi görüş veya inanç farkı gözetmeksizin propaganda aracı olarak kullanılmasını eleştirdi. “Her iki tarafın da toplumsal olumsuzlukları propaganda amacı olarak kullanması, sorunun gerçek sebeplerine inmemize engel oluyor,” diye ekledi.

22 yıldır iktidarda olan muhafazakar partinin performansını değerlendiren Ekşi, “İslami hassasiyetleri olan bir parti olmasına rağmen, istenilen şeyler yapılamadı veya sadece söylemde kaldı,” diyerek eleştirel bir tutum sergiledi.

Siyasetin tutarsızlığına değinen Ekşi, “Söyleminiz başka, eyleminiz başka olursa, bu tutarsızlık sizi bambaşka noktalara götürür,” ifadesini kullandı. Ayrıca, suç olaylarının medyada aşırı yer bulmasının toplum psikolojisini olumsuz etkilediğini ve ciddi bir demoralizasyona yol açtığını vurguladı.

Türkiye’deki siyasetin “kokuşmuşluğuna” da değinen Ekşi, “Siyasi yapıların içerisindeki problemli insanlar, parayı bir şekilde haram yoldan kazanmış olanlar, siyasal güç simini oluşturuyorlar,” dedi. Ayrıca, kayıp çocuklar konusunda net istatistiklerin olmamasını da eleştirdi.

LGBT konusuna da değinen Ekşi, “Putin karar alıyorsa, orada İslami bir devlet yok. Ama inançları gereği onda bir karar var. Siz niye alamıyorsunuz?” diyerek Türkiye’deki politika yapıcılara seslendi.

Eğitim sisteminde değerler eğitimi ve dini eğitim konularındaki tartışmalara da değinen Ekşi, “Benim çocuğumu sen Allah’ı öğretme diyor. Bu özgürlüğün var mı?” diyerek bu konudaki tartışmalara farklı bir bakış açısı getirdi. Eski Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “Allah korkusunun eğitime girmesi” konusundaki açıklamalarına da değindi.

Ekşi, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeninin, 19 günlük arama çalışmalarının ardından 8 Eylül’de dere kenarında çuval içinde bulunduğunu hatırlattı. Bu elim olayın Türkiye’nin adalet sisteminin demografisi, siyasi ve sosyolojik yapısı hakkında önemli ipuçları verdiğini belirtti.

Narin cinayetinin toplumsal bir soruna dönüştüğünü vurgulayan Ekşi, “Narin kızımız katledildi. Narin bizim kızımızır. Gazze’deki katledilen 14.280 çocuk da bizim çocuğumuzdur. Ama 8 yıldır açıklanmayan, Türkiye’de kaybolan çocuklarımız da var. Çocuklar nereye gidiyor? Onlarla ilgili de bilgiye ulaşamıyoruz,” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.

“Kısasta sizin için hayat vardır” ayetini hatırlatan Ekşi, mevcut ceza sistemini eleştirerek şunları söyledi: “Bu kız benim çocuğum olsa, birileri tarafından kötülük yapılıp öldürülse, o insana siz benim hakkımı devlet eliyle kendi kafanıza göre belirlemişsiniz bir ceza talibesi. Diyorsunuz ki bu kadar ceza yatacak, bunun yatarı şu kadar, şu kadar indirimi çıkaracaksın ve toplumun dişine vereceksin.”

Kısas uygulamasının yanlış anlaşıldığını belirten Ekşi, “Kısas bazen yanlış anlaşılıyor. Burayı da biraz bence açın. Kısasta sanki, hadi o öldürdü, hemen biz öldürelim, cezaydı. Hayır, orada da bir hukuk sistemi var,” dedi. Ancak günümüz şartlarında kısas uygulamasının zorluklarına da değinerek, “Kısasa kısas uygulanırken yapılabilecek hataları da eğer böyle şu andaki bir ehliyet ve liyakat tartışılır bir noktada hukuk yönetenlerin eline bırakılırsa oradan da facia çıkılır,” diyerek mevcut adalet sistemine olan güvensizliğini dile getirdi.

Ekşi’nin bu kapsamlı açıklamaları, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu dini inançlar, siyasi ve adli sorunları başta olmak üzere toplumsal problemleri gözler önüne sererken, özellikle adalet sistemi ve kısas konusundaki tartışmalara; “Dini Söylemler Yetmedi: Suç Oranları Neden Kontrolden Çıktı?” sorusuyla yeni bir boyut kazandırması bekleniyor…

Güçlü Türkiye Haber Merkezi (GÜTHAM)

Scroll to Top